Son 3 hafta içinde Belediyeye 4 defa gittim. İmar servisinde ve zemin kattaki ödeme servisinde 40 kadar yeni personele rastladım.
40-50 yıldır bu şehirde yaşıyorum. Son 30-40 yıl zarfında yüzlerce kez Belediyeye girip çıktığım için orada görev yapan birçok personele göz aşinalığım olduğunu söyleyebilirim.
Bugün tam 282 TL su parası ödedim. İkamet ettiğim evde sadece 2 kişi yaşıyor. İçme suyunu mahalledeki çeşmeden dolduruyorum. Sadece 2 kişinin yaşadığı bir eve 282 TL su faturası çoktur. Üstelik haftanın 5 günü evde bile değilim. Ankara’da çalışıyorum. Yani aslında evde 1,5 kişi yaşıyor.
Belediyecilik kukla TV kanallarına, para kazanma amaçlı çomar Youtube kanallarına zırt pırt çıkıp memleket kurtarma amaçlı zırvaları tekrar etmek değildir…
Belediye başkanlığı topluma hizmet etmeyi amaçlayan, ulvi, idealist, kapsayıcı, kavrayıcı, düzen kurucu bir görevdir. Orası şov makamı hiç değildir.
2000 yılından bu yana Belediyeye sanırım 1000 kadar kişi işe alındı. Bunların hiçbirisi için yetenek / bilgi sınavları yapılmadı.
Sağcı veya solcu belediye başkanları arasında milyonda 1 bile fark olmadığını görüyorum.
Hak, hukuk, kul hakkı, adalet diye diye seçilen başkanlar koltuğa oturunca firavunlaşarak nepotik çukurlara düşüyorlar.
Halkın vergilerini/parasını/emeğini yandaş ve candaş niteliksizlere aktaran başkanların hepsini kınıyorum ve hakkımı helal etmiyorum.
Kendilerinin ve aile efratlarının kanser türü, felç türü hastalıklara gark olmasını temenni ediyorum…
Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)
