Çok kızan olacak ama yazayım. Vergi, servet, ekonomi ve deprem uzmanı değilim. Ülkemizde 23 milyon kadar aile ve bu rakam kadar ev var. Yazlıkları, yaylalardaki kâşaneleri ve iş yerlerini de hesaba katarsak sanırım 25 milyon konut rakamı ortaya çıkar.
25 milyon meskenin tahminen 15 milyonu 100 metrekareden büyüktür. Bunların 100 metrekareden büyük olanlarına tek seferlik, metrekare başına 500-1000 TL’lik bir geçici vergi konulmuş olsa yaklaşık 5-7,5 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıkar.
İkinci olarak, son 2 yıllık kredi kartı harcaması ortalama 20 bin TL’den fazla olan kişiler tespit edilip bunlara harcamalarının yüzde 10’u oranında ek bir vergi çıkarılabilir. Halkımızın büyük bir bölümü artık ödemelerini kart ile yapıyor. Sadece kartların 2 yıllık hareketlerine bakılarak birkaç milyar dolarlık kaynak temin edilebilir.
Üçüncü olarak, yaşı 10’dan küçük ve motor hacmi 1500’ün üzerinde olan taşıtları kullanan herkesten aracın güncel değerinin yüzde 1-5’i oranında vergi talebi yapılabilir. Bu da çok büyük kaynak temini sağlar.
Bu üç kaynaktan gelen paralar Deprem ve Afet Bakanlığı bünyesinde toplanıp köy, ilçe ve şehirlerin, iletişim, ulaşım, kanalizasyon, eğitim, sağlık sistemleri yeniden kurulabilir.
Akaryakıta, telefona, doğal gaza, elektriğe yapılacak yeni zamlar fakir kitleyi daha çok ezecek ve ayakta kalamaz hale getirecektir. Büyük evlerde yaşayan, lüks arabalara binen, çok para harcayan kesimlerin biraz fedakârlık yapması daha uygun bir yöntem olacaktır.
Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)
