Sürekli yakınan, “açım, geçinemiyorum, iş yok” diyen insanlara hiç saygı duymam. Destek de olmam. Bir insan eğer bir beyine sahip ise asla aç kalmaz. Mağdur olmaz. 24 saat asalak parazit gibi yaşayan insanlardan da hiçbir halt olmaz.
Rol modeli, lider karakterli, azimli bir insan olan Emrah Demirşen Bey’i 25 yıl kadar önce lisede öğrenciyken tanıdım. Aradan geçen çeyrek asırda 10-20 defa oturup sohbet etmişliğimiz vardır. Kendisi son derece makul, tutarlı, bilgi dolu konuşur. Boş, gevşek tiplerle yan yana durmaz.
Meslek lisesinin elektrik bölümünü bitirdi. Ardından üniversite diploması aldı. Özel sektörün çeşitli firmalarında alın teriyle çalıştı. Şu anda bir kamu kuruluşunda çok başarılı işler ortaya koymaktadır.
Elektrikçi olmasına rağmen aynı zamanda çok iyi bir bıçak, deri, makine ustasıdır. 10 yıl kadar önce hobi olarak deriden müthiş sanat eseri sayılabilecek bıçak kılıfları yapmaya başladı. Daha sonra 10 kadar mekanik alet satın alarak usta işi bıçaklar üretmeye başladı. El emeği göz nuru olan bıçakları ve deri kılıfları sadece yakınlarına hediye ediyor. Bu işi ticari olarak yapmıyor.
Üç ay kadar önce eşi için de mükemmel bir işyeri açtı. Bugün o mekanı da gördüm. Son derece sevimli bir iş ortamı oluşturmuşlar.
İzin, kaytarma, hile, hurda bilmeden kamu görevini yürüten, mesai bitiminde de evinin garajındaki atölyesinde bu ülke için değerler üretmeye devam eden Emrah Bey’i herkes tanısın istedim.
Emrah gibi 1 milyon insanımız olsa Japonya’yı ezer geçeriz.
Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)