Zonguldak Benzersiz Doğanın Endüstri Mirasıyla Buluştuğu Yer
Her kenti oluşturan doğal, kültürel, sosyal ve tarihsel öğeleri barındıran geçmiş ve bunun getirdiği birikim, o kente ilişkin mekânların, sosyal çevrenin ve kent kimliğinin oluşmasına katkı sağlamaktadır. Kente kimlik kazandıran, onu geçmiş ile bir arada tutan, kent belleğinin saklı kalmasına büyük katkı sağlayan en büyük parametrelerden birisi de mimari yapılardır. Bu anlamda konut bölgeleri dışında en önemli yapı birimlerini endüstri yapıları oluşturmaktadır.
Zonguldak, limanı ve taş kömürüyle ülkemizin sanayileşme serüveninde önemli bir rol üstlenmiş olan Batı Karadeniz’in önde gelen kentlerinden biridir. Geçmişte, günümüze nazaran daha yoğun bir sanayi kimliğine sahip Zonguldak birçok fabrika, lojman, okul gibi sanayi, kültürel ve sosyal tesisleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu yapıların bir kısmı özel sektör, bir kısmı ise kamu eliyle oluşturulmuştur. Son yıllardaki ekonomik gelişmeler ve bazı yapıların işlevlerinin tamamlanmasıyla üretim sahaları ve fabrikaların bir kısmı kapatılmıştır. Söz konusu yapılar bir dönemi yansıtan ve Türkiye’nin sanayileşme adımlarının atıldığı değerli endüstriyel miras ögeleridir. Atıl vaziyette olan veya farklı amaçlarla kullanılan turizme açılabilecek nitelikteki maden ocaklarının maden deneyimi yaşamak isteyen turistlere uygun hale getirilerek gezme imkanı sağlanması oldukça önemli ve eşsiz bir turizm deneyimi sunacaktır. Bunun yanı sıra turizme açılacak maden ocaklarında çeşitli aktiviteler ile farklı deneyimler de sunulabilir.
Zonguldak’ta, şehrin var oluş nedeni olan kömür ve buna bağlı gelişen sanayiye ilişkin kentsel hafıza gün geçtikçe kaybolmaktadır. Fiziksel ve sosyolojik oluşumda ciddi etkileri olan fabrikalar, maden ocakları ve sosyal tesisler işlevlerini yitirdiğinden terkedilmiş durumdadır. Kentsel hafızayı güçlendirmek, kentin mimari kültürünü korumak ve endüstri mirasını turizme kazandırmak için son yıllarda önemli atılımlar yapılmaktadır. Endüstri mirasına ait değerler doğayla bütünleşmiş bir biçimde ilin çeşitli bölgelerinde yer almaktadır. Endüstri mirasının içinde yer aldığı doğal çevre ile kurduğu ilişkinin okunabilmesi, turizme kazandırılması açısından önem arz etmektedir.
Farklı turizm arayışında olan turistlerin doğayı keşfederken geçmişin izlerini taşıyan bu yapıları da deneyimleyebilme imkanı vardır. Yapılar ile bağlantılı gezi yolları, bölgedeki ağaç dokusunun ve bu doku ile ilgili peyzajın etkin biçimde izlenebilmesine de olanak vermektedir.
Ulaşım ve Konaklama İmkânlarının Çeşitliliği
Turizmin temel bileşenlerinden biri de ulaşım altyapısı ve çeşitliliğidir. Zonguldak ulaşım altyapısı ve çeşitliliği yönünden zengin bir ildir. Ayrıca Zonguldak ilinde beş yıldızlı otellerden belediye belgeli işletmelere varan geniş bir yelpazede farklı ve nitelikli konaklama imkânları da mevcuttur.
Zonguldak çok modlu taşımacılık imkanlarına sahip olup ulaşım ağırlıklı olarak karayolu üzerinden sağlanmaktadır. Zonguldak’ta uluslararası niteliğe sahip bir havalimanı bulunmaktadır. Ayrıca Ankara’dan kalkan ve sırasıyla Çankırı, Karabük ve Zonguldak’a uğrayan bir demiryolu hattı bulunmaktadır.
Zonguldak metropollere ve Türkiye’nin nüfus yoğunluğunun olduğu alanlara yakın mesafededir. Zonguldak merkezden 350 kilometre yarıçaplı bir çember çizildiğinde Türkiye nüfusunun %40’ı bu alanda yaşamaktadır. İstanbul-Ankara otoyoluna uzaklığı 110 km’dir. Karayolu ile Ankara’ya 273 km, İstanbul’a 336 km, İzmir’e 695 km mesafededir.
İl sınırları içinde demiryolu ağı uzunluğu tek hat olarak 136 km’dir. Hat hem yolcu hem de yük taşımacılığında kullanılmaktadır. Zongudak-Karabük arasında yolcu taşımacılığı yoğun olarak yapılmaktadır. Zonguldak garına ulaşım taksi, dolmuş ya da belediye otobüsleri ile sağlanmakta olup, garın kent merkezine uzaklığı ise yaklaşık 1 km’dir.
Zonguldak’ta dört adet liman bulunmakta olup denizden ağırlıklı olarak yük taşımacılığında faydalanılmaktadır. Bununla birlikte dış ticaret amacıyla denizyoluyla ile gelen ve giden önemli miktarda insan bulunmaktadır.
Batı Karadeniz Bölgesindeki tek havalimanı Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bulunan Zonguldak Havalimanı’dır. Askeri bir havaalanı olarak ikinci dünya savaşı esnasında inşa edilen havalimanında 1999 yılında yeni bina ve çevre düzenlemesi çalışmaları yapılmıştır. 500 bin yolcu/yıl kapasiteli Zonguldak Havalimanı Filyos Limanı’na 5 km, Zonguldak kent merkezine 55 km, Bartın’a 35 km, Karabük’e 86 km uzaklıktadır.
Zonguldak Havalimanı uluslararası niteliğe sahip olup dış hatlarda gurbetçi nüfusun yoğun bulunduğu Almanya’nın Münster, Düsseldorf ve Köln’e, iç hatlarda da İstanbul Havalimanı’na doğrudan uçuşlar yapılmaktadır. Filyos Vadisinde yapılan yeni yatırımlar göz önünde bulundurularak, bölgede yaşayanların ve gelen ziyaretçilerin profiline uygun olarak başka ülke ve şehirlere de zaman içinde ilave seferlerin düzenleneceği düşünülmektedir. Böylece bölgeye ulaşımın kolaylaşması ve bölgenin turistler için daha cazip hale gelmesi beklenmektedir.
Konaklama çeşitliliği yönünden zengin olan Zonguldak’ta; bir 5 yıldızlı, iki 4 yıldızlı otelle birlikte üç, iki ve bir yıldızlı oteller ile belediye belgeli konaklama tesisleri, pansiyonlar, misafirhaneler ve kamp alanları da bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2020 verilerine göre Zonguldak ilinde belediye belgeli, turizm işletme belgeli ve yatırım belgeli tesis sayısı 43’tür. Bu tesislerda toplam oda sayısı 1.600 olup yatak sayısı toplam 3.206’dır.
Doğal Güzellikler ve Eşsiz Deneyimler
Zonguldak doğal kaynaklar ve güzellikler açısından oldukça zengin bir ildir. Karadeniz kıyısı boyunca uzanan koyları, kumsalları, her biri ayrı bir doğa harikası olan mağaraları, dört mevsim yeşil kalabilen bitki örtüsü ve orman içi dinlenme alanları çeşitli turizm türlerine ev sahipliği yapabilecek doğal kaynaklardır.
Kıyı kesimde doğuda Sazköy’den batıda Kocamanköy’e uzanan 80 km’lik şerit, pek çok doğal plaj ve kumsalı bulunmaktadır. Dağlık ve ormanlık bir alandan oluşan Zonguldak coğrafyasında yükseltiler 2000 metreyi aşmamaktadır. Dört mevsim yeşil kalabilen, aralarında küçük akarsu ve köyler olan bu dağlık alanlar doğada farklı deneyim imkanları sunmaktadır. Bölüklü, Bacaklı ve Gümeli gibi yaylaları yayla kültürü ve açık hava deneyimleri için seçenekler sunarken, Dirgine Vadisi’nde bulunan Dirgine Çayı sahip olduğu su rejimleri ile rafting imkanı sunmaktadır.
Zonguldak’ta farklı deneyim sunan bir diğer doğal kaynak ise mağaralardır. Bu mağaraların içinde eşsiz güzellikte dikit, sarkıt ve traverten gibi jeolojik oluşumların yanı sıra, akarsu ya da göl gibi sulara da rastlanmaktadır. Günümüzde bilimsel araştırma, sportif ve turistik amaçlı geziler için kullanılmaktadır. Merkez ilçede bulunan Gökgöl Mağarası ve Ereğli’de bulunan Cehennemağzı Mağaraları ilin ziyarete açık mağaralarıdır.
İlin yarısından fazlasını kaplayan yeşil doku, iğne ve geniş yapraklı ağaçlarla çok çeşitli orman altı bitki örtüsünden oluşmaktadır. Halk ve ziyaretçiler tarafından sosyal dinlenme alanı olarak kullanılan bu alanlar doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, bisiklet turları, bitki inceleme, avcılık ve yaban hayatı gözlemleme gibi aktivitelere yanıt verebilecek potansiyel zenginlikler içermektedir.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin ardından fermanıyla Ereğli’ye dikilen 8 adet çınar ağacı bulunmaktadır. Fetih Çınarları olarak bilinen çınarlar; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca anıt ağaç olarak tescillenmiş ve yüzyıllardır görkemini korumaktadır.
Türkiye’nin en yaşlı ağacı, dünyada bilinen en yaşlı 5 ağaçtan birisi olan porsuk ağacı Zonguldak Alaplı’ya bağlı Gümeli Beldesi’nde bulunmaktadır. Gümeli Tabiat Anıtı’nda bulunan porsuk ağacı 2016 yılında keşfedilmiştir ve keşfedildiğinde 4112 yaşında olduğu belirlenmiştir. Keşfedildikten sonra dünyanın bilinen en yaşlı Porsuk ağacı olarak belirlenmiş ve tescillenmiştir.
Zonguldak Turizm İstatistikleri
Turizm Tesisleri
Zonguldak ilinin 2020 yılı istatistiklerine göre il genelinde toplam 3.206 yatak kapasitesi bulunmakta olup detayları aşağıda verilmiştir. İlde bir adet 5 yıldız, 3 adet 4 yıldız ve 5 adet 3 yıldızlı tesis, 4 adet 2 yıldızlı tesis, 2 adet bir yıldızlı tesis, 1 adet pansiyon bulunmaktadır.
- 27 belediye belgeli tesis, 727 oda ve 1.440 yatak
- 16 turizm işletme belgeli tesis, 873 oda ve 1.766 yatak
- 2 yatırım belgeli tesis, 250 oda ve 546 yatak bulunmaktadır.
Zonguldak Konaklama İstatistikleri
İlde her geçen yıl turizmde artan bir ivme görülmektedir. Pandemi öncesi 2019 yılında Zonguldak ilinde tesise geliş sayısı 240 bine yaklaşmıştır. Bu rakam 2002 yılının tesise geliş sayısının 2 katı civarıdır. Tesise geliş sayılarında yabancıların oranı %5 mertebesindedir. Geceleme sayılarında ise aynı yıl toplam 400 bine ulaşılmıştır. Toplam gecelemede 2012 yılı sonrasında önemli artışlar gerçekleşmiş olup son 3 yıldır bu artış da daha yüksek seyretmektedir.
İldeki verilere bakarak ortalama konaklama süresi vatandaşta 1,7 gün iken yabancılarda bu oran 1,25 ile daha düşük seyretmektedir.
Müzeler
İl genelinde toplam 8 adet müze ve ören yeri bulunmaktadır. Bunlar;
- Kdz. Ereğli Müzesi
- Cehennemağzı Mağaraları
- Zonguldak Maden Müzesi
- Karaelmas Maden Şehitleri Müzesi
- Filyos Kalesi
- Devrek Baston Müzesi
- Ereğli Kent Müzesi
- Çanakçılar Özel Etnografya ve Arkeoloji Müzesi
Zonguldak Mesire Yerleri, Tabiat Parkları ve Tabiat Anıtları
Zonguldak’ta 2 adet A tipi mesire Yeri, 8 adet B tipi mesire yeri, 11 adet C tipi mesire yeri ve 1 adet D tipi mesire yeri olmak üzere toplam 22 adet mesire yeri vardır. İl yüzölçümünün %56’sı ormanlarla kaplıdır.
Zonguldak’ta Danaağzı (56 ha), Göldağı (13,9 ha), Milli Egemenlik (48,91 ha) ve İncüvez Çamlığı (13,64 ha) olmak üzere dört adet tabiat parkı vardır. Ayrıca Gümeli (249 ha) ve Harmankaya Şelaleleri (148 ha) olmak üzere iki adet Tabiat Anıtı bulunmaktadır.
Zonguldak Önemli Turizm Projeleri
Üzülmez Kültür Vadisi
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından desteklenen ve TR81 Batı Karadeniz bölgesinde endüstriyel mirasın önemli yapılarından ikisi ile bulundukları alanın restorasyon, yeniden işlevlendirme ve peyzaj çalışmalarıyla kent yaşamına kazandırılacağı Üzülmez Kültür Vadisi Projesi, Mimarlar Odası tarafından iki yılda bir düzenlenen ve mimarlık alanının en önemli ödüllerinden biri olan Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde koruma dalında ödül kazandı.
Ajansın 2018 Yılı Güdümlü Proje Desteği kapsamında desteklediği projede Zonguldak İl Özel İdaresi başvuru sahibi, Zonguldak Belediyesi, Türkiye Taş Kömürü Kurumu Genel Müdürlüğü (TTK), Zonguldak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Zonguldak Turizm Altyapı Hizmet Birliği Başkanlığı iştirakçi olarak yer almaktadır. Proje ile 15 Mayıs 2020 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. 19,7 milyon TL bütçeli projede sözleşmeye bağlanan Ajans katkısı 10 milyon TL’dir. Proje ile atıl lavuar binasının Jeopark Ziyaretçi Merkezine dönüştürülmesi, mekanizasyon atölyesinin madenci kültürünü yansıtacak şekilde müze-restorana dönüştürülmesi, söz konusu restoranda TTK’nın bağışlayacağı madencilik makine ve ekipmanları ile madencilik kültürünü görselleştiren öğelerin sergilenmesi, sanal gerçeklik salonu, ahşap oymacılığı ve hediyelik eşya satış birimi, yöresel ürün/gıda satış birimi gibi fonksiyonlar için kullanılmak amacıyla dükkanlar, bir kafeterya ile açık alanda kent parkı, çocuk oyun alanı, üst ve alt meydanda etkinlik alanları, tiyatro, sergi, konser, yemek vb. organizasyon alanı, açık teras alanı, bitkisel peyzaj alanları, kamusal meydan, avlu ve Jeopark Ziyaretçi Merkezi ve gibi fonksiyonların yer alması planlanmaktadır.
Projeyle bölgenin ekonomik ve sosyal belleğinde önemli yer edinmiş endüstri yapılarının görsel estetiğe, yapılış dönemlerine ait niteliklere ve şehrin endüstriyel tarihine dikkat çekilmesini sağlayacak şekilde kentin ihtiyaçları doğrultusunda yeniden işlevlendirilmesi ve atıl vaziyette olan bu yapıların toplumsal hayatın bir parçası haline getirilmesi hedeflenmiştir.
Proje kapsamında korumaya alınan ve yeniden işlev kazandırılacak alanın bünyesinde oluşturulacak yaşam ve turizm alanları ile bölgenin endüstri mirası yeniden hayat bulurken, modernize edilmiş yepyeni bir mekân Zonguldak halkının hizmetine sunulacaktır.
Kadıoğlu Mozaikleri
Kadıoğlu Mozaiği, Zonguldak-Çaycuma-Kadıoğlu köyü, Çobanhasanlar mahalesinde bulunmaktadır. 2008-2011 yılları arasında Ereğli Müzesi tarafından bölgede yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Kalıntıların MS 3. yy ait bir çiftlik evine (Villa Rustica) ait olduğu düşünülmektedir. Evde, zemini mozaikle kaplı 3 oda vardır. Bunlardan apsidal odanın içinde 7.3 x 7.3 m ebatlarında bir mozaik bulunmaktadır. Diğer mozaikler ise 5.8 x 5.8 m ölçülerindeki, üzerinde, Lykurgos ve Ambrossia’nın betimlendiği mozaik ile 4.2×10.2 m ölçülerinde geometrik desenlerden oluşan mozaikdir. Kalıntılar, Kadıoğlu Köy Yolu’na 15 metre uzakta ve yol kotundan 7 metre aşağıdadır.
Kadıoğlu Mozaiği Koruma Çatısı ve Ziyaretçi Merkezi adıyla bir proje geliştirilmiş olup projenin amacı mozaikleri hava şartlarından korumak ve ziyaretçilerin mozaikleri görmelerini ve onun hakkında yerinde bilgi almalarını sağlamaktır. Kalıntılar kuzeydoğu güneybatı yönündedir. Dolayısı ile ziyaretçi merkezi de kalıntılara koşut olarak kuzeydoğu güneybatı yönünde yerleştirilmiştir. Yapının girişi güneybatı yönündedir ve köy yolundan yaklaşık 3.5 metre aşağıdadır. Bu kota %6 eğimli bir rampa ile veya iki sahanlıklı merdiven ile inilebilmektedir. Yapıda koruma çatısının yanı sıra güvenlik odası, gişe, hediyelik eşya satış, wc ve mozaikler için bilgi alınabilecek, bütün kalıntıların kolayca algılanabileceği balkon niteliğinde, genişçe bir giriş holü vardır. Toplam yapı alanı 1.000 m2’dir. Yapı, çevreye ve Karadeniz’e uygun bir mimari dil kullanılarak tasarlanmıştır. Strüktür çözümlemesinde geniş açıklıklara ihtiyaç duyulduğu için çelik strüktür tercih edilmiştir. Cephe ise masif ahşap malzeme ile tasarlanmıştır. Duvarlar brüt beton olarak yapılacaktır. Çatı, mozaiklerin daha iyi algılanması için doğal ışığın içeri girebileceği şekilde çözümlenmiş, çatı ışıklıkları ve iç avlu düşünülmüştür. Çatı malzemesi olarak çevrede sıklıkla kullanılan alaturka kiremit tercih edilmiştir. Mozaiklerin yakından görülebilmesi için mozaiklere zarar vermeyecek şekilde bir yürüme yolu tasarlanmıştır. Bu yürüme yolunun taşıyıcı sistemi çelik, kaplaması ise ahşap olacaktır.
Kadıoğlu Mozaiği Ziyaretçi Merkezinin inşası ile sadece mozaiklerin korunup ziyarete açılması sağlanmayacak, bunun yanısıra, Kadıoğlu köyünü ziyaret eden turist sayısının artışı ile birlikte köyün ekonomik olarak da canlanması ve böylece köyün mekan ve yaşam kalitesinin gelişimi sağlanacaktır. Ziyaretçi Merkezi ihalesi ve yapımı için bütçe bulma çabaları devam etmektedir.
Tios Antik Kenti
Filyos tarih boyunca Tios, Tieion, Tianon, Tium gibi farklı isimlerle anılmıştır. Antik dönemde Bithynia ile Paphlagonia Bölgeleri arasındaki geçiş noktasında bulunan Tios / Tieion Antik Kenti; bugün Zonguldak Çaycuma İlçesi, Filyos Beldesi’nde bulunmaktadır. Antik yazarlarca M.Ö. VII. yüzyılın ikinci yarısında, Tios adlı bir rahip tarafından, bir Miletos kolonisi olarak kurulduğu söylenen ve Hellenistik Dönem boyunca Herakleia Tiranlığı ile Bithynia ve Pontus Krallıkları’na bağlı olan kent, M.Ö. 70’te Romalılar’ın hâkimiyetine girmiş, Bizans Dönemi’nde ise önemli bir dinî merkez konumuna ulaşmıştır.
Tios Kenti kazıları, 2006 yılında Trakya Üniversitesi (daha sonra Karabük Üniversitesi) öğretim görevlisi Prof. Dr. Sümer Atasoy bilimsel başkanlığında başlanmış ve halen Doç. Dr. Şahin Yıldırım’ın danışmanlığında Kdz. Ereğli Müzesi tarafından devam edilmektedir. 2006 yılında başlayan ve günümüze değin devam eden bilimsel arkeolojik kazılar ve kent alanında yapılan çevre yüzey araştırmalarında, Hellenistik Döneme tarihlenen sur duvarları, Roma-Bizans dönemine ait yapı kalıntıları, Roma dönemi sikkeleri ve çanak-çömlek parçaları ortaya çıkarılmıştır. 2009 yılında yapılan kazılarda Arkaik döneme ait (M.Ö. 76) siyah ve kırmızı figürlü çanak çömlek parçaları ile Ortaçağ’a ait (M.S.1214’e tarihlenen) 30 değişik tipte sırlıçanak-çömlek parçaları bulunmuştur.
Tios Kenti kazılarından elde edilecek bilgi ve belgeler, Karadeniz tarihi ve arkeolojisi için büyük önem taşımaktadır. Çünkü Tios, Türkiye’nin Karadeniz kıyılarında kazılan ilk ve tek antik kenttir. Yapılan kazılar sonucunda yolları, meydanı, hamamı, dini yapıları, evleri, depoları, dükkânları, mezarlarıyla büyük bir kentin ortaya çıkarılacağı tahmin edilmektedir.
İnönü Mağarası
Zonguldak ili, Karadeniz Ereğli ilçesine bağlı Alacabük köyü sınırları içinde bulunmaktadır. 2017 yılında gerçekleştirilen ilk dönem kazılarında, gerek Batı Karadeniz Bölgesi gerekse Anadolu Arkeolojisi açısından önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Mağaranın ve bölgenin Karadeniz’in ilk yerleşim yeri olduğuna yönelik bilgiler elde edilmiştir.
İnönü Mağarası’nda gerçekleştirilen kazı çalışmalarında Karadeniz Bölgesinin ilk yerleşim yeri ile Hititler dönemine ait ilk bulguların yanı sıra Anadolu’da ilk ahşap tarihi bulgular keşfedildi. Mağarada yapılan kazılarda Ortaçağ, Balkan kökenli kavimler, Hitit İmparatorluğu, Erken Tunç dönemine ait kalıntılar tespit edildi.
Bulgular, Ege Bölgesi, Bulgaristan ve Balkanlarda ele geçirilenlerle paralellik arz ediyor. Tarihler de benzerlik gösteriyor. Buradan deniz yolunun kullanılarak kültürel alışverişte bulunulduğu tahmin edilmektedir. Mağaradaki kalıntılar kültürel tabakaların burada üç dört ailenin yıl boyu yaşadığını göstermektedir. Stratejik bir konumu olan mağara 6.500 yıl öncesi için böyle bir konumun seçilmesinin ciddi bir kültür olduğunu göstermektedir. Çömlekçi fırını yapılması burada yerleşik bir toplumun olduğunun göstergesi niteliğindedir. Mağarada çok sayıda karbonlaşmış mercimek, buğday, arpa tohumu da bulunmuştur.
Lavuar Alanı
Zonguldak kent dokusunun şekillenmesinde ve yer seçiminde kömür üretim tesislerinin konumu çok uzun yıllardır önemli bir yer tutmuştur. Kent adeta bu tesislerin çevresinde şekillenmeye başlamıştır. Zonguldak topografyasının dikliğini de göz ardı etmemek gerekir.
Projede temel olarak sanayi arkeolojisi ile yeni mimarlığın bir sinerji oluşturması, kent-deniz ve merkez-yaya ilişkilerinin yeniden kurgulanması hedeflenmiştir. Zonguldak kentini doğu-batı yönünde çok sınırlı geçit vermesi nedeniyle ikiye bölen TTK ve Lavuar alanının kamulaştırılması şehrin yeniden nefes almaya başlamasını sağlayacaktır.
Proje alanının batısında yer alan yeni kent meydanıyla mevcut doku arasında füniküler sistem önerilmesi, Lavuar yapısının sanat odağına dönüştürülmesi, yarısı yıkılmış Kriblaj yapısının hemen yanında tasarlanan soyut ve geçirgen mimarinin “kara elmas” olarak adlandırılan devasa siyah granit bir madenci heykelini barındırması, yol boyunca önerilen servi ağaçlarının madencileri temsil etmesi, kömür yıkama ve depolama tesisleri nedeniyle bozulan doğal zeminde peyzaj onarımı yapılması gibi kent belleğini canlı tutacak, doğa ve kent dengesini yeniden kuracak tasarım kararları alınmıştır.
Zonguldak İli Merkez Kıyı Düzenlemesi ve Sosyal Donatıları
Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından ihale edilen Zonguldak Merkez Kıyı Düzenlemesi ve Sosyal Donatıları İnşaatları İle Altyapı ve Çevre Düzenlemesi projesi 41 bin 340,81 metrekare alanda kıyı düzenlemesi ve sosyal donatı inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi çalışmalarının yer tesliminden itibaren 550 takvim gününde bitmesi bekleniyor.
Gökgöl Mağarası Ziyaretçi Merkezi
Gökgöl Mağarası, Zonguldak’ın 5 km güneydoğusunda, Erçek Deresi’nin doğu yamacında bulunur. Gökgöl mağarası içinde yer alan çeşitli renk, doku ve büyüklükte sarkıt, dikit, sütun, bayrak ve perde oluşumları ile Zonguldak ve Türkiye’nin ziyaret edilebilen önemli mağaralarından birisidir. Güneyinden geçen, Zonguldak-Ankara karayolunun yapımıyla daha ulaşılabilir hale gelen Gökgöl Mağarası, karşılaştığı veya ilerleyen zamanlarda karşılaşabileceği yoğun ilgi potansiyeliyle, ziyaretçilerine daha gelişmiş bir deneyim yaşatmayı hedefliyor. İl Özel İdaresi tarafından yapımı devam etmekte olup, gelen turistlerin özellikle ihtiyaçlarını giderebileceği, restaurant, lavabo, mescit, ayrıca hediyelik eşya ve otopark gibi alanlar oluşturuluyor.