TV kanalları, web siteleri, gazeteler, radyolar, dergiler yerel seçimlere giderken üzerimize bin bir türlü yalanı boca ediyor.
Koca koca insanlar gözümüzün önünde her gün yalanlar söyleyerek bizden oy çalmaya çalışıyor. Sokaklarda dolaşıp duran, iş yerlerini ziyaret eden, kapı zillerini çalan kişilerin yüzde 99’unun “vatan, millet, devlet sevgisi” filan yok. Tek dertleri var: Koltuğa kurulup yakın çevresiyle beraber kendini ihya etmek.
32 yıl kamuda çalışıp emekli oldum. Makam, koltuk, mevki hastalığına tutulmayan insana rastlamadım. Özel sektörde bu virüs asla yaşayamıyor. Yeteneği, becerisi, diploması, projesi olmayan kişiler piyasa koşulları altında asla tutunamıyor.
Son 10-15 yıldır yalancı TV kanallarından kurtuldum. Hiçbir programlarını, dizilerini, filmlerini izlemiyorum. Merak ettiğim bir husus olursa web üzerinden bulup izliyorum. Ayrıca hiçbir paralı TV yayını platformuna da para verip üye olmadım. Soygun çetelerinin yemi olmadım.
Bağımsız, doğrucu, şeffaf gazete kalmadığı için son 5 yıldır hiç birisini para verip almaz oldum. Günlük olarak takip ettiğim 20 kadar köşe yazarı kaldı. Onları da birer birer listemden siliyorum. Yaşı 80’e dayanmış onlarca köşe kadısı 50 yıldır aynı şeyleri yazıp duruyor.
Sözü fazla uzattım. Sadede geleyim. Devletin kurumları (yol, su, elektrik, eğitim, sağlık, kültür vb.) ülke çapında her hizmeti götürebiliyor. Bir il ya da ilçede her türlü temel hizmet için resmi daireler var. Bunlar ortadayken ve herkesin malumuyken belediye başkanı seçimi yapmaya gerek kalmamıştır.
“İktidarda olan parti hangisiyse belediyeler de onun yönetiminde olsun” diyelim işi bitirelim. Yalanlarla yüklü sahte seçimleri yapmaya artık gerek kalmamıştır.
Çöp toplamak, kaldırım yapmak, park oluşturmak, fakirlere yemek dağıtmak, imar izinleri vermek için yüzlerce, binlerce kişinin çalışıyor göründüğü belediyeler oluşturmaya ne lüzum var?
Her ilin bir tepe yöneticisi olur. Bu iktidardaki parti tarafından atanır. Partiyi iktidara getiren kitle buna hayır demeyecektir. Bizdeki demokrasi anlayışı zaten “padişahım çok yaşa, devlet baba” algısının ötesine geçemedi.
Belediye başkanları başka görüşteki partiden olunca merkezden sürekli engelleniyor, çelmeleniyor. Olan, vatandaşa oluyor.
Sonuç olarak, milyonlarca reklam harcamasına, yalanlara, mitinglere, basındaki yağlamalara hiç gerek yoktur. İktidara kim geldiyse; belediyelerin yaptığı işleri de valilikler yürütebilir. Günümüzde ilde ve ilçede hem vali hem kaymakam hem belediye başkanı bulunmasına asla gerek kalmamıştır. Yapay zekalı bir bilgisayar bile valilerden, kaymakamlardan, belediye başkanlarından daha doğru kararlar alabilmektedir…
Ali Özdemir
(Eğitimci/Yazar)
